10 Ocak 2009 Cumartesi 0 yorum

Artvin Barajları











10 Ocak 2009 Cumartesi 0 yorum

Arhavi

Tarihi, Coğrafi Yapısı , Nüfus, İdari Yapı1877 yılından sonra Batum ve Gönye havalisinin Rusların eline geçmesinden sonra Arhavi, Trabzon iline bağlı olan Rize Mutasarrıflığına bağlanmıştır. Bu tarihlerde Hopa ve Fındıklı ilçeleri bucak olarak Arhavi'ye bağlı iken, 1900 yıllıda Hopa ilçe olmuş, Arhavi de bucak olarak Hopa'ya bağlanmıştır. 1936 yılında Hopa ilçesi Artvin'e bağlanınca Arhavi bucağı da Artvin'e ait olmuştur. Arhavi, 1 Haziran 1954 yılında tekrar ilçe statüsüne kavuşmuştur. Doğu Karadeniz Dağları’nın kuzeyine yerleşmiş olan ilçe, kuzeyden Karadeniz, batıdan Rize iline bağlı Fındıklı ilçesi, doğudan Hopa ilçesi, güneyden kısmen Murgul ve Yusufeli ilçeleri ile çevrilidir. Yüzölçümü 314 kilometrekare olan ilçe, Kamilet ve Derecik olmak üzere 2 vadi üzerinde kuruludur. Arhavi, 1 belediye (ilçe), 30 köy ve 7 mahalleden oluşmaktadır. İlçenin genel olarak arazi yapısı engebeli ve dağlıktır. İlçe merkezi, köylerin aksine gerek iskana gerekse tarıma elverişli düz bir araziye sahiptir. Doğu Karadeniz Bölgesinin tipik dağlık yapısının hakim olduğu ilçede, 3000 metreye yaklaşan zirvelere sahip olan dağlar (Çatalkaya-2985 m., Koyunyayla-2292 m., Mete-2142 m., Dikme-2068 m.) bulunmaktadır.Deniz kıyısından 3000 M.ye çıkan dağlık yapıdan beslenen debisi ve akışı düzensiz bir çok derecikten beslenen ve yaklaşık 35 kilometre uzunluğundaki Arhavi (Kapisre) deresi ilçede mevcut tek akarsudur. İlçede, yaylalar üzerinde irili ufaklı çok sayıda buzul gölü bulunmaktadır. Bunların başlıcaları;Nogadid, Sarıgöl, Alacagöl, Büyük Agara, Küçük Agara ve karagöllerdir. İlçede tipik doğu karadeniz iklimi hakimdir. Yazları ılık, kışları serin geçmektedir. Her mevsimde yağış görülen ilçede nem oranı yüksektir. İklim şartları çay, fındık, mısır ve turunçgil yetiştiriciliğine elverişlidir. Arhavi, diğer ilçelere göre nüfusu artan, dışa az göç veren yerleşim birimlerindendir. 1990 yılı sayım sonuçlarına göre nüfusu 18.351 olan ilçenin 2000 yılı sayım sonuçlarına göre köy nüfusu 5.278, merkez nüfusu 14.069 olmak üzere toplam 19.347‘dır. İlçenin nüfus artış hızı (1990-2000sayım yıllarına göre) %o 5.29 kişi, nüfus yoğunluğu ise 65 kişidir. Eğitim - Öğretim ve Kültürel Yapıİlçe genelinde, 2002-2003 Eğitim ve Öğretim yılında 7 adet anaokulu, 8 adet ilköğretim okulu, 1 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ve 3 adet lisede toplam 4.063 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür. İlçede, 1997 yılında Çarmıklı Eğitim ve Kültür Merkezinde açılan 1 adet sinema, haftada 2 gün yayınlanan 1 adet gazete bulunmaktadır. Arhavi’de her yılın temmuz ayında Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığının organizasyonunda kutlanan Arhavi Altın Atmaca kültür ve Sanat Festivali düzenlenmektedir. Temmuz ayının ilk haftasında düzenlenen festival kapsamında çeşitli kültür ve sanat etkinlikleri ile sportif aktiviteler yapılmaktadır. İlçede çeşitli sportif aktivitelerin gerçekleştirilebildiği 1 adet spor salonu ile çim futbol sahası bulunmaktadır. Yöreye özgü bir etkinlik olarak atmaca avcılığının ilçe genelinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Ağustos ayında başlayan ve ekim ayı sonlarına kadar süren atmaca avında yakalanan ve evcilleştirilen atmacalar bıldırcın avında kullanılır ve av mevsiminin geçmesi ile de tekrar doğaya bırakılır. Sağlık Hizmetleri İlçede, 25 yatak kapasiteli 1 adet devlet hastanesi, 40 yatak kapasiteli 1 adet SSK hastanesi, 3 sağlık ocağı ve 11 köy sağlık evinde sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Mevcut sağlık kurumlarında 4’ü uzman 14’ü pratisyen 18 hekim, 2 diş hekimi, 56 yardımcı sağlık personeli görev yapmaktadır. Ekonomik Yapı İlçe ekonomisi genellikle çay tarımına ve kısmen de fındık üretimine dayalıdır. İlçe genelindeki işlenebilir tarım arazisi yaklaşık olarak toplam 48.000 dekardır. Bu alanın 30.000 dekarı çaylık, 90.00 dekarı fındıklık, 7.000 dekarı da mısır ve diğer kalan kısmı ise sebze ve meyve alanıdır. Bu tarımsal faaliyetlerden yaş çay üretimi 21.500 ton, kuru çay üretimi 3.870 ton tahmini fındık üretimi de 800 tondur. Arhavi’de, alternatif ürün alanında kivi üretiminde önemli bir gelişim sağlanmıştır. 1990-2002 yılları arasında çiftçilere yaklaşık 20 bin adet kivi omcası dağıtılmış ve 400 dekarlık bir alanda üretim gerçekleştirilmiştir. İlçede, 1999-2002 yıllarında yıllık ortalama 50 ton kivi üretimi gerçekleştirilmiştir. İlçede ticari anlamda hayvancılık gelişmemiştir. Aile ihtiyacının karşılanması ve kısmen de pazara sunma amaçlı küçük ve büyükbaş hayvancılık mevcuttur. Arıcılık ilçede oldukça gelişmiştir. Büyük çoğunluğu gezgin olan 200 civarında belgeli arıcı mevcuttur. İlçe, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca kafkas ırkı arı yetiştiriciliği açısından “izole bölge” kapsamına alınmıştır. İlçe yüzölçümünün yarısından fazlası ormanlıktır. Orman İşletme Müdürlüğü kayıtlarına göre 30.882 hektar genel sahanın 17.450 hektarı ormanlık alandır. Köylerin 20 adedi orman içi veya orman kenarı köyü özelliğini taşımaktadır. Yaygın ağaç türleri ise kayın, kızılağaç ve kestanedir. İlçede ikisi çay fabrikası biri çimentolu yonga levha (BEYOPAN ), biri de ARSAN Silah fabrikası olmak üzere 4 adet sanayi tesisi mevcuttur Bu tesislerde, yıllara göre değişmekle birlikte ortalama 850-900 civarında daimi veya geçici personel istihdamı sağlamaktadır. İlçede, kooperatifçilik oldukça gelişmiştir. Mevcut kooperatiflerin 5 adedi tarımsal amaçlı, 6 adedi ticari amaçlıdır. Arhavi Ticaret ve Sanayi odasına kayıtlı 13 anonim şirket, 117 limited şirket, 6 kollektif şirket ile 22 kooperatif ve 180 adet de şahıs üye mevcuttur. Esnaf ve Sanatkarlar Odası üye sayısı 656, Çay Ekiciler Kooperatifi üye sayısı ise 3814’ dür. İlçede 3 adet banka şubesi bulunmaktadır. Yapımı sürdürülen 100 işyeri kapasiteli Arhavi küçük Sanayi Sitesinin İlçe ekonomisine kazandırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.
10 Ocak 2009 Cumartesi 0 yorum

Ardanuç hakkında genel bilgi

M.Ö.2000 yıllarında Huriler ve Mitanni`ler Çoruh havzasına egemen olmuşlardır.

Ardanuç ve çevresinin ilk defa yazılı tarihe geçmesi Urartular döneminde olmuştur.

Tuşpa (Van) Kalesi`ndeki 30 tondan büyük taşlara yazdırılan Urartu çivi yaılı tabletlerden anlaşıldığına göre; Urartu Kralı II. Şarduri M.Ö. 753`te Çoruh boyundaki Kulkhi krallığını yenerek egemenliği altına almıştır.

Bugüne kadar Ardanuç ilçesinde Urartu dönemine ait yazılı bir belgeye rastlanılmamıştır. Ancak Ardanuç adının Urartu “Güneş Tanrısı” Ardini adına yapılan tapınaklarla ilgili olabileceği tahmin edilmektedir.

M.Ö.VII. yüzyılda Ardanuç ve çevresine İskit (Saka) Türkleri Boyundan Taoklar yerleşmişlerdir. Tayk ve Dayk adlı eski eyalet adları ile Tavusker gibi coğrafi isimlerin bunlardan kaldığı tahmin edilmektedir. Saka yerleşmesinden yaklaşık beş asır sonra Ardanuç ve çevresine tarihte "Eski Oğuzlar" denilen Arsaklı Hanedanı hükmetmiştir.

575 yılında Bizans İmparatoru II. Justinianus eski Oğuzlar diye anılan Begratlı soyundan Guaram`ı Ardanuç ve çevresine İlbeyi olarak tayin etmiştir.

Ardanuç Gevhernik Kalesi Begratlılar Hanedanı döneminde inşa edilmiştir. Begratlılar, Emevi Halifesi II. Mervan döneminde itaat altına alınmış ve 744 yılında Ardanuç Kalesi`nin kapıları ve burçları yıktırılımıştır.

Ardanuç Begratlı Kralı Aşut Bey (768-826) müttefikleri Bizanslılardan aldığı yardım ile Klarcet ve Şavşatta bozulup yıkılan kaleleri yeniden onarttırdı. Bu arada Emevi Halifesi II. Mervan`ın 744`teki yıkımından beri yüzüstü kalan Ardanuç Kalesi`ni yeniden onararak ile tahkim edip başkent yaptı. Ardanuç`un iç kalesinin eteğinde de havarilerden Aziz Pavlos ve Aziz Petrus adına “Aşut Kilisesi”ni yaptırmıştır.

Ardanuç Bagratlıları bazen Bizans egemenliğine geçip Selçuklular’a baş kaldırmışlar, bazen de Bizans’ın kışkırtmalarına aldırmadan Selçuklular’ın egemenliğini tanımak zorunda kalmışlardır.

Alparslan’ın ölümünden sonra Bizans’tan himaye görüp Selçuklulara baş kaldıran II.Giorgi (1072-1088) Kafkaslar kuzeyinden inen Şaman ve Hristiyan Kıpçak Türklerinin de yardımlari ile Ardanuç ve çevresine hakim olmuşlardır.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde (13 Mayıs 1551) Osmanlı topraklarına katılmıştır.1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına kadar Osmanlı egemenliğinde kalan Ardanuç, bu savaştan sonra imzalanan Berlin Andlaşması’nın 58.maddesine göre Rusya’ya savaş tazminatı olarak verilen Elviye-i Selāse (Üç-Sancak) içinde yer almıştır.Bolşevik İhtilāli’nin arkasından yeni Sovyet Hükümeti ile 3 Mart 1918’de Brestlitovsk Andlaşması imzalanmış ve bu andlaşma ile Üç-Sancak’ta halk oylaması yapılmışi halkın tamamına yakınının isteği üzerine Üç-Sancak tekrar Osmanlı Devletine bağlanmıştır.

30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi’nden sonra Üç-Sancak İngilizler tarafından işgal edildi.1920 yılı sonralarında İngilizlerin çekilmesiyle Ardanuç ve çevresi Gürcü kuvvetlerinin işgaline uğradı. Doğu Cephesi Kumandanı Kāzım Karabekir Paşa’nın Ermenileri yenmesi ve Gümrü Andlaşması’ndan sonra,Gürcü işgalinde bulunan Batum ve Ardahan’ın dışında bütün Doğu Cephesi ele geçirilmiştir.

T.B.M.M.Hükümetinin Gürcistan Hükümeti’ne verdiği nota ile Gürcüler 23 Şubat 1921 günü işgal altında tuttukları Ardanuç,Artvin ve Ardahan 7 Mart 1921'de anavatana katılmıştır.
 
;