Atina'da Eskiçağ dünyasının en ünlü mimarlık yapıtlarından birinin yükseldiği tepe. Akropolis, Atina'nın tam ortasında yükselen, tepesi tabak gibi düz, sarp bir kayalığa verilen addır. Eski Yunan dilinde bu sözcük yukarı kent anlamına gelir. Çok eski çağlarda Akropolis, Eski Yunanlıların oturduğu ve buradan çevre köylere egemen olduğu gerçek bir kaleydi, aynı zamanda bir din merkeziydi. Bir ara Persler tarafından yıkılmış, sonra Perikles'in öncülüğüyle, M.Ö. 450 yıllarına doğru yeniden yapılmıştı. O çağların ünlü heykeltıraşı Pheidias ve başka güçlü sanatçılar bu işte çalıştılar. Akropolis... Devamı »»»
Amfiteatrlar ve Arenalar « Tarihi Eserler
Daire biçiminde, seyirci yerleri basamaklı tiyatro. Roma'da Coliseum veya Flavianus amfiteatrı. Milattan sonra 1. yüzyılda yapılmıştır. 100 000 kadar seyirci alırdı. Amfiteatron veya amfiteatr denilen bu yapı Romalıların buluşudur, Eski Yunanlılara özgü değil. Romalılar tarafından, gladyatör dövüşlerini mümkün olduğu kadar çok sayıda seyirciye sunma amacıyla yapılmıştır. Taştan, çok büyük ve öylesine sağlam yapılardır ki, bunların birçoğu bugüne kadar kalabilmiştir. Roma'da Coliseum, bunların en önemlisidir. Fransa, İtalya, ispanya, Türkiye, Yunanistan'da da güzel örnekleri vardır. Amf... Devamı »»»
Bayezit Külliyesi « Tarihi Eserler
Sultan Bayezit ll'nin Edirne'de yaptırdığı Bayezit Camii ile buna bağlı medrese, şifahane v.b.'den oluşan eserler topluluğu. Sultan Bayezit Camii ve külliyesi 1484-1488 yıllarında Mimar Hayrettin tarafından yapıldı. Külliyenin bütünü 100 kadar kubbe ile kaplıdır. Caminin kubbesinin çapı 22,55 metredir, yanıbaşında küçük avlulu bir medrese ve biraz açığında geniş avlulu bir şifahane vardır. Sultan Bayezit II bu külliyenin yönetimi için 167 görevli atamıştı. Buradaki Tıp Medresesi'nde okuyan öğrenciler hastahanelerde staj görüp yetişirlerdi. Ülkenin ünlü bilginleri Bayezit medreselerinde müder... Devamı »»»
Paskalya Adası « Tarihi Eserler
Şili'nin batısında Büyük Okyanus'ta ada. Yüzölçümü 179 km2. Bu volkanik ada adını, Hollandalı Jacob Roggeveen tarafından 1772 yılının Paskalya günü keşfedilmiş olmasına borçludur. 1888'den beri Şili'ye aittir. Polinezya Adaları'nın en doğusunda bulunan Paskalya Adası, dünyanın en ıssız, aynı zamanda en esrarlı beldelerinden bindir. Bilginler, bu adanın ilk halkının Güney Amerika'dan mı, Polinezya'dan mı geldiğini henüz keşfedemediler. Bu insanlar her halde olağanüstü gemicilik niteliklerine sahiptiler, çünkü adaya en yakın kara 2000 km uzaktadır. Ada, sarımtırak bir volkanik taştan, tek... Devamı »»»
Selimiye Camii « Tarihi Eserler
Edirne'deki ünlü Türk camii. Kanunî Süleyman'ın oğlu Selim II tarafından Edirne'de ünlü mimar Sinan'a yaptırılan Selimiye Camii, selâtin camilerinin en ünlülerinden biridir. Yapımı 1569'dan 1675'e kadar 6 yıl sürmüş ve yaptıran padişahın adıyla anılması için de Selimiye adı verilmiştir. Mimar Sinan bu camiyi yaparken o zamana kadar hiç bir mimarın başaramadığı bir işi başarmış, önceki büyük cami ve kiliselerde görülmemiş bir ustalıkla bütün camiyi tek bir kubbeyle örtebilmiştir. Bu yüzden Mimar Sinan'ın şöyle dediği söylenir: «Şehzade Camii'ni çıraklığımda, Süleymaniye Camii'ni kalfalığı... Devamı »»»
Beçin Kalesi « Tarihi Eserler
Milas - Ören karayolunun 5. kilometresinde, Milas Ovası'na hakim yaklaşık 210 metrelik düz doruklu bir tepenin üzerindedir. 14. yüzyılda bölgeye hakim olan Menteşe Beyliği'nin başkentliğini yapmıştır. Beyliğin merkezinin buradan Balat'a taşındıktan sonra da yerleşim devam etmiştir. Tapu kayıtlarına göre 18. yüzyıla kadar Milas'ında bağlı olduğu bir kaza merkeziydi. Daha sonra önemini yitiren yerleşim 60'li yıllarda terkedilmiştir. Antik Mylasa kentinin merkezinin burası olduğuna dair tezler de ileri sürülmektedir. Bu görüşe göre Milas'ın bugünkü yerleşim alanı Mausolos zamanından beri kullanı... Devamı »»»
Euromos « Tarihi Eserler
Halk arasında Ayaklı olarak bilinen kalıntılar Milas - Söke karayolunun 13. kilometresinde, Selimiye Bucağı yakınlarındadır. Bugünkü karayolu, antik kentin içinden geçmektedir. Yörede Mylasa'dan sonra en önemli kent olmasına rağmen Helenistik dönemden önceki tarihi hakkında fazla bir bilgi yoktur. Kıyıya uzak bir kent olmasına rağmen MÖ 5. yüzyılda Atina önderliğindeki Delos Birliği'ne katılan kent, MÖ 201 - 196 tarihleri arasında Büyük İskender'in egemenliği altında yaşadı. Daha sonra bir dönem Mylasa'nın yönetimine giren kent, kısa süre sonra tekrar bağımsızlığına kavuştu. Kente ait sikke b... Devamı »»»
Kefren Piramidi « Tarihi Eserler
Kefren Piramidi, grubun ortasında yer alan piramittir ve birçok yönden komşularından geri kalmaktadır. Büyük Piramit'in güneybatısında bulunur ve orijinal yüksekliği 143.51 metredir. Temeldeki kenar uzunlukları ortalama olarak 215.26 metredir. Büyük Piramit gibi, pusulanın temel yönlerine oturtulmuştur ama aynı tutarlılığı göstermemekte ve maksimum 6 dakikalık bir sapma yapmaktadır. Taş işçiliği de Büyük Piramit'in yanında zayıf kalmaktadır. Ancak, yine de etkileyici bir yapıdır. Biraz yüksek bir yerde inşa edildiği için, daha gösterişli komşularına denk gibi görünmektedir. 53.13 derecelik eğ... Devamı »»»
Gizemli Maya Sarayı « Tarihi Eserler
2.000 yıl önce Kuzey Guatemala'daki Cancuen Sarayı'nda oturan Maya kralları, ülkeyi buradan yönetirlerdi. Ancak Maya Krallığı M.S. 840 yılında ekonomik çöküşe bağlı olarak yıkıldığı zaman, yağmur ormanları, krallığın bulunduğu bölgenin üzerini örterek yüzyıllarca uygar dünyanın açgözlü yağmacılarından gizledi. Arkeologlar, bu bölgede orman dokusunun altında Maya Krallığı'nın bulunduğunu 1905 yılından beri biliyorlardı, ancak kazılarda çok önemli bir kalıntı bulacakları hiç akıllarına gelmiyordu. Vanderbilt Üniversitesi'nden arkeolog Arthur Demarest'in liderliğinde bir grup bilim adamı, Guate... Devamı »»»
Piramitlerin Esrarı « Tarihi Eserler
Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir ve bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır. Bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan farklı varsayımlar bulunmaktadır. Piramit, kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmektedir. (doğduğu ve tahta çıktığı günler) Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan mumyaları ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür. Piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır. Kirletilmiş suyu, birkaç gün Piramit'in içine bıirakırsanız; suyu arıt... Devamı »»»
Sfenks « Tarihi Eserler
Başı firavun, gövdesi aslan şeklindeki Sfenks'in, Kefren'in başı ve onun ruhu ile tüm mezarlık komleksini koruduğuna inanılır. Gizeh'in doğal kireçtaşlarından yapılmış olan Sfenks'in, geçen yıllar boyunca bazı parçaları çöl zemininin üstüne düşerek dağılmıştır. İçerisinde Gizeh'te bulunan diğer piramitlerde olduğu gibi odalar bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. Yapım Yılı: Belirsiz Taban: 57 metre Toplam Ağırlık: Belirsiz Genişlik: Yüzü 6 metre genişliğinde Yükseklik: Toplam 20 metre, çenesinden başına 91.5 metre Yapı Malzemesi: Yumuşak kireçtaşı Heykellerin en esrarengizi olan Sfenks, solu... Devamı »»»
Kukulkan Piramidi « Tarihi Eserler
İspanyol tarihçisi Diego Garcia de Palacio, 1576 yılında Maya şehirlerinden biri olan Copan hakkında: "Burada bir zamanlar büyük bir şehrin varlığını kanıtlayan harikulade tapınak kalıntıları bulunuyor. İnsan, böylesine ilkel insanların geçmişte bu denli güzel yapıları nasıl inşa ettiklerim anlayamıyor" diye yazmıştı. Copan, öylesine çok sayıda piramit, saray, yol ve kanallarla düzenlenmiş bir şehir ki!. Onun için bu insanları ilkel diye adlandırmaya kalkacak olursak, İspanyol tarihçisinin düştüğü çıkmaza saplanıp kalmak kaçınılmaz olacaktır. Yucatan'daki Maya merkezlerinin en önemlilerinden ... Devamı »»»
Dünyanın 7 Harikası « Tarihi Eserler
İnsanların çağlar boyunca hayran kaldıkları büyük eserler, asırlar boyu sanatçılara ilham, onlara yaklaşma ve onları geçme, daha iyisini ve daha güzelini yapma arzusu vermiştir. Tarihi açıklayan, insan gücünün ve kabiliyetinin tanıkları olan bu şaheserlere ilgi duymayan nesiller, yaratıcılıklarını kaybetmişler, içinde bulundukları nesillerin medeniyet yarışında geri kalmalarına sebep olmuşlardır. Bu sebeple, bütün dünya için eşsiz birer kaynak ve hazine olan bu eserlerin bilinmesinde büyük faydalar vardır. Tarihçiler, yazarlar ve sanatkarlar, yüzyıllardan beri "Dünyanın en büyük ve en güzel a... Devamı »»»
Babil'in Asma Bahçeleri « Tarihi Eserler
M.Ö. 450'li yıllarda tarihçi Herodot "Babil, yeryüzünde bilinen bütün diğer şehirlerin ihtişamını aşar." demiştir. Herodot, şehrin dış duvarlarının 80 kilometre uzunlukta, 25 metre kalınlıkta ve 97 metre yükseklikte olduğunu ve 4 atlı bir arabanın gezinmesine uygun olduğunu belirtmiştir. İç duvarlar, dış duvar kadar kalın değildi. Duvarların içinde som altından yapılmış büyük heykeller bulunan kaleler ve tapınaklar vardı. Şehrin içinde ünlü Babil Kulesi vardı. Bu kule, Tanrı Marduk'a yapılan bir tapınaktı ve cennete ulaşmak için göğe doğru yükseliyordu. Babil, M.Ö. 605'den itibaren 43 yıl hük... Devamı »»»
Artemis Tapınağı « Tarihi Eserler
Bizanslı Philon "Babil'in asma bahçelerini, Olimpos'taki Zeus Heykelini, Rodos Kolossusu'nu, yüksek piramitlerin kudretli işçiliğini ve Mausoleus'in mezarını gördüm. Ama bulutlara doğru yükselen Efes'teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümünün gölgede kaldığını hissettim." diye yazmıştı. Tanrıça Artemis adına ilk türbe M.Ö.800'lü yıllarda Efes'teki nehrin yakınındaki bataklık kıyıya yapılmıştı. Bazen Diana da denen Efes tanrıçası Artemis, Yunan Artemis'iyle aynı değildi. Yunan Artemis'i av tanrıçasıydı. Efes Artemis'i ise belinden omuzlarına kadar birçok göğüsle resmedildiği gibi verimlili... Devamı »»»
İskenderiye Feneri « Tarihi Eserler
Mısır'da İskenderiye Limanı'nın karşısındaki Pharos Adası üzerine yapılmıştı. Romalılar Mısır'ı ele geçirdikten sonra burada Ptolemaios (Batlamyus) olarak anılan bir devlet kurmuşlardı. İnşaası M.Ö. 285-246 yılları arasında süren Fener, bu devletin ilk iki kralı Ptolemy-Batlamyus-Soter ve Ptolemy tarafından yaptırılmıştı. Kaidesi ile birlikte 135 metre yüksekliğinde olan fener, beyaz mermerden yapılmıştı. Tepesinde bulunan, tunçtan yapılmış büyük bir ayna 70 kilometre uzaklıktan görülüyor ve limana giren gemilere rehberlik ediyordu. Üç bölümden oluşan fenerin mimarı Knidos'lu Sostratus'tur. A... Devamı »»»
Mausoleum « Tarihi Eserler
Plinius'un bildirdiğine göre, dünyanın yedi harikasından biri sayılan Mausoleum, M.Ö. 350 de Mausolos için karısı Artemisia tarafından yaptırılmıştır. "Farklı cephelerin süslemeleri ve mükemmelliği birbirini taklit eden farklı sanatcılar tarafından ele alındı. Leochares, Bryaxis, Skopas ve bazılarının düşündükleri gibi Timotheus'un sanatlarının seçkin mükemmelliği o yapıya dünyanın yedi harikası arasında ün kazandırdı." Antik yazarlardan Vitrivius böyle söylüyor. Romalı tarihci Plinius'a göre pteron kare şeklindeydi ve çevresinde 36 tane ion stili sütun vardı. Her sütun arasında bir heykel di... Devamı »»»
Mısır Piramitleri « Tarihi Eserler
Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eser, Mısır'daki Keops Piramididir. Mısır'ın başkenti Kahire yakınındaki Nil Nehrinin batısında bulunan Giza Yaylasında bulunmaktadır. Keops Piramidinin yanında biraz daha küçük olan Kefren ve Mikorinos piramitleri bulunmaktadır. Ayrıca, içlerinde prenseslere ve firavunun en yakın yardımcılarına ait mumyaların bulunduğu beş piramit daha vardır. Büyük Piramit de denen Keops Piramidi, M.Ö. 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısır'ın 4. Sülale devri hükümdarlarından Keops'un mezarıdır. İkinci büyük piramit, Keops'un kardeşi olan ve O öldükten so... Devamı »»»
Zeus Heykeli « Tarihi Eserler
Eski zamanlarda Yunanlılar'ın en büyük festivali, "Tanrıların Kralı Zeus" onuruna düzenlenen Olimpiyat Oyunlarıydı. Bugünkü Olimpiyat oyunlarına benzeyen bu müsabakalarda Anadolu, Suriye, Mısır, Yunanistan ve Sicilya'dan atletler yarışırlardı. Olimpiyatlar ilk kez M.Ö. 776'da başladı. Oyunlar 4 yılda bir düzenleniyordu ve Yunan şehir devletlerinin bütünlüğünü sağlamaya yardımcı oluyordu. Yunanlılar, Yunanistan'ın batı kıyısında Peloponnesus denen bölgedeki Olimpos'ta Zeus adına bir tapınak yaptırmışlardı. Kutsal oyunlar süresince, şehir devletleri arasındaki savaşlar kesiliyor ve oyunlar için... Devamı »»»
Rodos Heykeli « Tarihi Eserler
Rodos'un ilk sakinleri olan Dor'lar, Argos'tan gelen denizci bir kavimdi ve güneş ilahı olan Helios'a taparlardı. Dor'lar Rodos'ta en parlak devrini M.Ö. 3. asırda yaşayan bir medeniyet kurdular. Mısır ve Fenike'nin ürünlerini alıp satarak zengin oldular. Adayı kültür-sanat merkezi, güzel konuşma ve felsefe okulu haline getirdiler. Dor'lar, Makedonya Kralı Demetrios'la yaptıkları bir savaşı kazandıktan sonra, zafer anıtı olarak ve ilahları Helios'a şükran borçlarını ödemek için, Rodos limanının girişine büyük bir Helios heykeli yaptılar. M.Ö.281-280 yılında yapılan 32 metre yüksekliğindeki bu... Devamı »»»
Louvre Sarayı « Tarihi Eserler
Haçlı Seferi'ne çıkmadan önce Philippe Auguste, Paris çevresine bir sur inşa ettirdi ve kale bedeninin Sen Irmağı boyunca uzanan zayıf noktasını bir burçla desteklenmiş bir kaleyle pekiştirdi. Krallığın serveti, silâhları ve arşivleri bu burçta muhafaza ediliyordu. Şatoya Louvre adı verildi, çünkü kurt (loup) avı için hayvanların yetiştirildiği bir eski köpek evinin yerine yapılmıştı. XIV. yy.da yeni surların yapılması sırasında Louvre, askeri görevini yitirdi; Charles V burayı bir istirahat ve inziva yeri haline getirdi: binaları yeniledi, kitaplığını da bir kuleye yerleştirdi. Sonra Françoi... Devamı »»»
Topkapı Sarayı « Tarihi Eserler
İstanbul'da Sarayburnu sırtları üzerinde bulunan saraydır. Topkapı, Osmanlı padişahlarının Dolmabahçe Sarayı yapılıncaya kadar oturdukları saraydır. Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmağa başlamış, giderek yeni bölümler eklenmiştir. 1924'ten beri müze olarak kullanılan sarayda Fatih'ten Abdülmecit'e kadar bütün hükümdarlar oturmuştur. Sarayın çevresi surlarla çevrilidir. Kıyı kesimindeki surlar Bizans çağından kalmadır. 1478'de yaptırılan iç kesimdeki surun ise uzunluğu 1,400 metredir. Kara yönünden sarayı koruyan bu surun üzerinde 25'i dört köşeli, 2'si sekiz köşeli, l'i dokuz köşeli olmak ... Devamı »»»
Versailles Sarayı « Tarihi Eserler
Fransa'da, Paris dolaylarındaki saray ve müzedir. Önceleri Versailles'da, kral Louis XIII için yaptırılmış basit bir av köşkü vardı. Oğlu Louis XIV tahta çıkar çıkmaz, oturma yeri olarak Versailles'ı seçti ve bütün soyluları Paris'ten uzaklaştırıp orada toplamağa karar vererek bölgenin yeniden düzenlenmesini emretti. Eski binaların yer aldığı küçük tepe, geniş bir taraça haline getirildi; bu taraçanın üstünde kurulacak yeni şatonun uzunluğu 500 metre olacaktı. Parkın düzenlenebilmesi için de başka bir tepe düzleştirildi, bataklıklar kurutuldu. Mimar Louis Le Vau (1612-1670) burada, düzeni ve ... Devamı »»»
Yerebatan Sarayı « Tarihi Eserler
İstanbul'da eskiden kalma büyük sarnıçtır. Yerebatan Sarayı adıyla anılan Bazilika Sarnıcı, İstanbul'da Ayasofya ile Cağaloğlu arasında bulunan büyük bir sarnıçtır. Günümüzde de içinde su bulunan bu büyük kapalı sarnıç, kentin su ihtiyacını karşılamak üzere îlkçağ'da yapılmıştı. İstanbul, tarihin bütün çağlarında güçlü devletlerce hep ele geçirilmek istendiği için Bizans imparatorları kentin birçok yerinde sarnıçlar yaptırarak kuşatma sırasında halkın su ihtiyacını karşılarlardı. Yerebatan Sarnıcı, VI. yüzyılda imparator İustinianos tarafından yaptırıldı. Sarnıcın suyu 19 km uzaklıktaki Belgr... Devamı »»»
Avebury Dairesi « Tarihi Eserler
Avebury dairesi, Stonehenge kadar iyi bilinmemesine karşın daha ünlü kuzeninin boyut ve yapı olarak cüceleşmış hali olarak algılanabilir. 1665 yıllarında yazmış olan antik bilimci John Aubrey, Avebury için "bir katedralle karşılaştırıldığında köy kilisesi neyse, Stonhenge'in yanında Avebury de öyledir" demiştir. M.Ö.2700 yıllarında inşa edilmiş olan bu yer, yaklaşık 11.53 hektarlık bir alanı kaplar ve çapı çeyrek mildir; etrafına tekinin ağırlığı doksan tona yaklaşan Sarsen taşları dizilmiştir. Sarsen, Wiltshire bölgesinde raslanan, kaya blokları ve geniş kütleler şeklinde görülen taşlardır. ... Devamı »»»
Avrupa Megalitleri « Tarihi Eserler
M.Ö. üçüncü binyıla ait taş daireleri ve dev anıtlar, İngiltere'ye özgüdür. Ancak Fransa'nın kuzeybatısındaki Karnak'da bulunan antik taş sıralarının da tarihi aynıdır. M.Ö. 3000 yıllarından önceki birçok yüzyıl boyunca batı Avrupa'nın hemen her yanında mezar yapıları inşa edilmiştir. Karnak bölgesinde çok sayıda örneğe ratlanmaktadır. Örneğin Menec'de l.000 metreden uzun paralel taş sıraları görülmektedir ve her birinin ucunda İngiltere'deki gibi taş dairelerine ait kanıtlar vardır. Profesör Thom bunları dikkatle incelemiş ve Megalitik Metre dediği ölçünün ikibuçuk katına denk gelen Megalitik... Devamı »»»
Keops Piramidi « Tarihi Eserler
Keops Piramidi ya da diğer adıyla Büyük Piramit, Giza Platosu'ndaki diğer sekiz piramidin arasında yaklaşık 30'uncu enlemde Nil Nehri'nin deltası üzerinde bulunmaktadır. Mısırlılar'ın mimari başarısında yüksek bir noktayı göstermektedir. Ancak nasıl inşa edildiği ya da hangi firavunun inşa ettirdiği hakkında fazla bilgi yoktur. Antik Mısırlılar, kendi zamanlarındaki uygarlıklar içinde en geniş kayıtları tutuyorlardı. Ancak Giza'daki piramitler tuhaf sessizliklerini korumaktadırlar. Ne koridorlarını dolduran hiyeroglifler, ne de herhangi bir kayıt, nasıl inşa edildiğine dair bilgi vermektedir.... Devamı »»»
Menkar Piramidi « Tarihi Eserler
Üç önemli piramidin en küçüğü, diğer ikisinin güneybatısında kalmaktadır ve Kefren piramidinin tam olarak dörtte biri kadardır. Orijinalinde 66.4 metreye çıkmaktadır ve temelde kenar uzunluğu ortalama 108.66 metre iken eğim açısı 50.71 derecedir. Burada da yine bir temel oranla, 11:18 ile karşılaşmaktayız. İki komşusunun yanında çok daha az etkileyici olmasına karşın, Menkar Piramidi'nin bir dizi eşsiz özelliği bulunmaktadır. Üst kısımları Tura kireçtaşıyla kaplıyken, alttaki 16 sırası 800 kilometre güneyindeki Asvan'dan gelen kırmızı granitle kaplıdır. Bu sıraların kaplanmamış olması, bir şü... Devamı »»»
Maltese Tapınakları « Tarihi Eserler
Malta, Gozo, Comino ile Cominotto ve Filfla adlarında iki küçük adayı kapsayan Maltese takımadaları, Sicilya'nın yaklaşık 80 kilometre güneyinde yer almaktadır. Küçük olmalarına karşın, Malta ve Gozo dünyadaki tarihöncesi çağlara ait en çok tapınağın bulunduğu yerlerden biridir. Bunlar aynı zamanda en eskilerindendir. Malta'da 43, Gozo'da 9 tapınak bulunmaktadır ve tarihleri genellikle M.Ö. 3500-3000 yıllarına dayanmaktadır. Ancak, bazı tapınaklar M.Ö. 4500 tarihlerini gösterecek kadar eskidir ve mağara mabetleri M.Ö. 5000 yıllarına işaret etmektedir. Bu tapınaklardan birkaçı, ondokuzuncu yüz... Devamı »»»
Bredon Hill ve Çevresi « Tarihi Eserler
İnceleme altındaki bölge, doğu-batı yönünde 17.7 kilometre ve kuzey-güney yönünde 14.5 kilometredir. Bu bölge, yarı Cotswold, yarı Vale ot'Evesham ve yarı Severn Valley'dir. Kuzey ve batı yönleri, İngiltere'nin en muhteşem nehirlerinden biri olan Avon tarafından çevrelenir ve Evesham, Pershoe ve Tewkesbury'ye bağlanır. Doğusu ve güneyinde ise, Cotswold yer alır. Ortada, uyuyan bir kaplumbağanın sırtı gibi Bredon Hill yükselir. Yaklaşık 300 metre yüksekliğindeki zirvesi, hemen her açıdan muhteşem görüntüler sunar. Bredon Hill ve Cotswold yakınlarından sağlanan kireçtaşı, bölgenin büyük bölümün... Devamı »»»
Bodmin Moor « Tarihi Eserler
Bodmin Moor, İngiltere toprakları üzerinde ender görülen bir durum olarak tarih öncesi çağlardan bu yana nispeten el sürülmemiş halde kaldı. Kuzeyinde, yaklaşık 400 metre yüksekliğindeki piramit biçimli Rough Tor Tepesi bulunmaktadır. Bu tepe millerce uzaktan bile net bir biçimde görülebilir. Hemen yakınında yuvarlak tümsek Brown Willy bulunmaktadır. 414 metre yüksekliğiyle biraz daha yüksek olmasına karşın, komşusu kadar dikkate değer bir yer değildir. Bu bölgedeki taşların büyük bölümü, araziyi ikiye bölen A30 kamyon yolunun kuzeyinde bulunmaktadır. Ama bu yolun güneyinde, Hurlers adlı önemi Bodmin Moor, İngiltere toprakları üzerinde ender görülen bir durum olarak tarih öncesi çağlardan bu yana nispeten el sürülmemiş halde kaldı. Kuzeyinde, yaklaşık 400 metre yüksekliğindeki piramit biçimli Rough Tor Tepesi bulunmaktadır. Bu tepe millerce uzaktan bile net bir biçimde görülebilir. Hemen yakınında yuvarlak tümsek Brown Willy bulunmaktadır.414 metre yüksekliğiyle biraz daha yüksek olmasına karşın, komşusu kadar dikkate değer bir yer değildir. Bu bölgedeki taşların büyük bölümü, araziyi ikiye bölen A30 kamyon yolunun kuzeyinde bulunmaktadır. Ama bu yolun güneyinde, Hurlers adlı önemli üçleme daire, buna ek olarak daha küçük C'raddock Moor, Goodaver ve Altarnum Dokuz Taşı yer almaktadır.Hâlâ bölgenin içinde kalmak üzere ama biraz daha uzakta, Duloe adlı ilginç taş dairesi vardır. Çapı sadece 10 metredir ama taşları saf beyaz kuvarstır ve yükseklikleri 1.49-2.65 metre arasında değişmektedir. Bu taşlar Cornish daireleri içinde en yüksek olanlarıdır. Bölgede bu dairelerle bağlantılı düşünülebilecek iki tarihi yapı daha vardır. Bunlar Castilly ve Castlewich anıtlarıdır. Castilly, güneybatıda A30 ile A391'in kesiştiği kavşağın yakınlarındadır. Castlewich ise, Callington kasabasının güneybatısında yer alır.Uzaktan bakıldığında bu bölge çok sık ağaçlarla kaplıymış gibi görünür. Ama birçok yüksek yer gibi, arazi Neolitik çağlarda temizlenmiş ve o zamandan bu yana otlak olarak kullanılmıştır.Buradaki taş daireleri Wiltshire'dakilerle aynı görkeme sahip değildir. Hatta bazıları biri tepelerine çıkana kadar zorlukla farkedilebilir. Birçok noktada, yakın zamanda yeniden keşfedilmiş olan Louden Hill'da olduğu gibi taşlar ya devrilmiş ya da kaldırılmıştır. Ayrıca bölgede bulunan ve taş daireleriyle çağdaş olduğu belli olan çok sayıdaki barakalar (antik evlerin ataları olarak), bölgenin çok popüler olduğunu da göstermektedir. Çok sayıda taş dikkati çektiği için, kısmen gömülmüş olan dairelerin farkedilmesi çok zordur.Çoğu dairede, taşların yüksekliği bir metreden fazla değildir ve hatta bazılarında daha da alçaktır. Buna karşın, daireler çok etkileyici özellikler sergilemektedir. Güneş doğumu noktasını işaret etmeleri, birçok farklı araştırmacı tarafından söylenmiş ve desteklenmiştir. Hatlar, güneşin Brown Willy üzerinde yükseldiği dönemde ekinoksa işaret etmektedir. Bu aynı zamanda Fernacre Dairesi ve Leskernick Kuzey Dairesi ile ilgili dünya dışı bağlantı varsayımlarına da uymaktadır.Dairelerin çapları Altarnum Dokuz Taş Dairesi'nde 13 metreden Louden Hill Dairesi'nde 45 metreye kadar çıkmaktadır. Bu dairelerin büyüklükleri, yakınlardaki yerleşim merkezlerinin tahmini nüfusunu yansıtmamaktadır. Köyün merkezinde yer alan bir kilisenin aksine, taş daireleri yerleşim merkezlerinden uzakta bulunmaktadırlar. Bunun nedeni, konumlarının astronomik ve geometrik amaçlar taşıması ya da dini törenlerin yerleşim merkezlerinin uzağında yapılması gereği olabilir.Christopher Tilley, World Archaeology'de (Dünya Arkeolojisi, sayı 28 [2] 1996) yayınlanan bir makalesinde bölgedeki yapılarla ilgili şunları söylemektedir:“Bunların belli şeyler öğrenilecek, hatırlanması, izlenmesi, üzerinde düşünülmesi gereken taşlar olduğunu söylemek istiyorum. Öğrenmek, hatırlamak, izlemek ve düşünmek, hepsi eğitim ve birikim gerektiren süreçlerdir. Ve böyle bir bilgi hem kişi için geliştirici hem de dini otoritelerin ayinlerinin etkisini artırıcı etki taşır... Bu taşlarda hayati önem taşıyan bir ritüel bilginin varolduğunu ve bu bilginin din uzmanları tarafından taşınan yeryüzü bilgisi olduğunu, ruhsal güçlerin işe karıştığını söylemek istiyorum.”Dairelerin bazıları çapı belirlenmiş ve düzgün bir çevresi bulunan "gerçek daire"dir ama diğerleri düzensizdir. Fernacre Dairesi ve Stannon Dairesi düzgün dairelerdir ve Thom bunların karmaşık geometriyle yaratılmış olabileceklerini söylemiştir. Ama başka bilim adamları göz kararı yapıldıklarını savunmuşlardır.BODMİN MOOR ŞEKİLLERİBir sonraki adım, John Barnatt'ın mükemmel çalışması Prehistoric Cornvoall (Tarih Öncesi Corawall)'da yer alan ızgara koordinatlarını kontrol etmekti. Ana hata, Stannon Taşları'nı da kapsamaktadır. Barnatt buranın konumunu SX 1257 8010 olarak vermiştir. Bu hata, Cheryl Straffon'ın hazırladığı The Earth Mysteries Guide to Bodmin and North Cornwall (Bodmin ve Kuzey Cornwall'daki Yeryüzü Gizemleri İçin Rehber) adlı kitapçığında da tekrarlanmaktadır.Doğru koordinatlar, SX 1257 8000'dir. Tutarlı olmak çok önemlidir. En küçük bir kayma, özellikle yapılar birbirlerine yakın olduklarında açısal bağlantılarını saptırır. Bu kitaptaki diğer incelemelerde olduğu gibi, bütün hesaplamalar 10 metrelik bir hata payıyla sınırlanmıştır.Başlangıçta inceleme için sadece taş dairelerini kullanmayı düşündüm ama sonra gözlem için kullanılmış olan Tor'lardan bazılarını da eklemeye karar verdim; arazinin hemen sınırındaki Castlewich ve Çastilly gibi. Tor'lar hakkında bir destek, Christopher Tilley'in yukarıda bahsettiğim makalesinden kaynaklanmaktadır:“Leaze dairesi, 30 metreden daha uzak olmayan bir mesafededir ve bundan farklı herhangi bir konumda (eğimde bulunduğu için) Rough Tor tamamen görünmez kalacaktır. Louden Hill taş dairesi de benzer bir durumdadır.”Ayrıca Trethwvy Quoit ve bir toprak seti içinde üçgen şeklinde dizilmiş 50'den fazla taşın da bulunduğu Arthur's Hall'daki yeryüzü şekillerini de ekledim. Bunların tören amaçlı kullanıldıkları düşünülmektedir ve bölgede bulunan dairelerle hemen hemen çağdaştır. Tablo 4'de, bahsedilen yapılar detaylı olarak verilmektedir.Ondokuzuncu yüzyılda, Journal of Royal Anthropological Institute (Kraliyet Antropoloji Enstitüsü Günlüğü)'de A. L. Lewis dairelerin birbirleriyle bağlantıları ve bölgedeki diğer önemli özellikler hakkında bilgi yayınlamıştır. Listelediklerinden üçü, çalışmamızla ilgilidir:1- Stripple Taşları - Garrow Tor - Fernacre Diaresi- Rough Tor2- Stannon Dairesi - Fernacre Dairesi - Brown Willy3- Trippet Taşları - Leaze Dairesi - Rough Tor
20. Yüzyıl Tarihi
Atatürk'ün Gizemi
Dinler Tarihi
Efes (Ephesos)
Frigya Uygarlığı
Genel
İlginç olaylar
İlginç Yaşam Öyküleri
Medeniyetler Tarihi
Osmanlı Tarihi
Suikastler Tarihi
Tarihe Geçen Kadınlar
Tarihi Eserler
Tarihi Gizemler
Tarihteki İlginç Olaylar
Türkiye Tarihi
Ülkeler Tarihi
İletişim
Anasayfa
TACETTİN PAŞA (KURŞUNLU) CAMİİÇanaklı mahallesindedir. 1494 yılında yapılmıştır. 1945 depreminde tümüyle yıkılmıştır. 5 kubbeli son cemaat yeriyle 2 kubbeli ana mekandan oluşan özgün yapı sonradan düz çatı ile örtülmüştür. Ana mekanın yanlarındaki kubbeli zaviyeler özgündür. Ana mekanla zaviyeler arasındaki kemerli açıklıklar kapatılmıştır
ABDULGANİ (NAMAZGAH) CAMİİ: Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mehmet Paşa mahallesindedir. 1906 depreminde tamamen yıkılmış sadece minber ve mihrabı kalmıştır. Yıkılan caminin arsası üzerine mahalle sakinleri tarafından1915 yılında bir cami yaptırılmıştır.
YÖRGÜÇ PAŞA CAMİİ (ORTA CAMİİ) : Orta Cami mahallesi Kırımlı sokaktadır. Yörgüç Paşanın 1431 tarihli vakfiyesinden bu caminin masraflarını karşılayacak bir takım gelirler tayin ettiği anlaşılmaktadır.
KALE CAMİİ : Taşkale mahallesindedir. 1659 yılında Köprülü Mehmet Paşanın eşi Ayşe Sultan tarafından yaptırılmıştır. Depremden fazla zarar görmediğinden orijinalliğini koruyabilmiştir. Üç kubbeli son cemaat yerinde ahşap oyma kapıyla ana mekana geçilir. Son cemaat yeri 1945’den sonra camekanla kapatılmıştır. Ahşap kapının sağında minareye açılan bir kapı, solunda ise kadınlar mahfiline çıkan basamakların bulunduğu bir dehliz vardır. Kare planlı ana mekan, oldukça yüksek bir kasnağa oturan kubbeyle örtülüdür.
Kubbe kasnağındaki üç vitraylı pencere sonradan yapılmıştır. Kadınlar mahfili ana mekanın kuzeyindedir. 7 köşeli mihrap nişi mukarnaslıdır. Yağlı boyalı mihrabın döşemesi altıgen ve yıldızlarla bezenmiştir. Kıvrık dal, baklava, çiçek bezemeli abanoz ağacından minber geç dönem özelliğindedir. Kubbedeki kalem işleri orijinal değildir. Tek şerefeli silindir gövdeli minare depremde yıkılmış, yeniden yapılmıştır.
TAŞHAN: Ortacamii mahallesi 100. Yıl caddesi Taceddin Paşa sokağındadır. Eserin Geç Osmanlı döneminde yapıldığı bilinmektedir. İki katlı olarak inşa edilen Taşhan'da dolgu taş malzeme kullanılmıştır. Üç kapısı mevcuttur. Kapılardan biri kullanılmamaktadır. 2006 yılı içerisinde restorasyon çalışmalarına başlanacaktır.
FAZIL AHMET PAŞA MEDRESESİ (TAŞ MEDRESE) : Fazıl Ahmet Paşa mahallesindedir. 1662 yılında Fazıl Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çatısı kurşunla kaplı iken daha sonra kiremitle örtülmüştür. 1943 depreminde çatlamalar olmuşsa da restore edilmiştir. 1964 yılına kadar çeşitli amaçlarla kullanılan medrese, bu tarihten itibaren Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaya başlandı. 1974 yılında çatısı bakırla kaplandı. Yapının içi ve dışında pembe Karacaviran taşı kullanılmıştır. Dilimli, kurşun kaplı kubbelerin aralarında
tuğladan kare biçimli bacalar bulunmaktadır. Basık kemerli kapıdan aralarında medrese odalarının yer aldığı revaklı dikdörtgen avluya girilir. Kubbeli medrese odalarında ocak ve kitap rafları vardır. Kare planlı dershane-mescit kubbeyle örtülüdür. Kubbe kasnağındaki vitraylı pencereler sonradan yapılmıştır. 2002 yılında mahalli olanaklarla restorasyon çalışmalşarına başlanarak, 2003 yılının şubat ayında bitirilmiştir.İç avludaki sütunların arası ahşap malzeme ve çerçeve ile kapatılarak geniş kapalı kullanım alanları kazanılmıştır. Boya badana yapılmış olup, elektrik tesisatı yenilenmiş, kaloriferli hale getirilmiş ve kapalı alanların tabanları laminant parke ile kaplanmıştır.
KURT KÖPRÜ : Vezirköprü ilçesinin Tekkekıran köyüne 3 km. mesafede olan ve İstavroz çayı üzerinde yer alan Kurt Köprü bir yüksek ayak üzerine iki büyük sivri kemerli gözden oluşmuştur. İki kemer arasında ve yanlarında olmak üzere sivri kemerli pencere şeklinde toplam üç adet kemer bulunmaktadır. Çayın iki yamacına gelen kısım doğal kaya ve toprakla desteklenmiştir. Köprünün geçit kısmı düz olup, diğer yerlerinde olduğu gibi bir hayli tahrifata uğramıştır. Köprü ayağı kalın paye şeklinde olup, alt kısmında dikdörtgen beş adet dalgakıranı mevcuttur. Köprünün pencere görünümü küçük kemerlerin başlangıcına kadar
olan kısma yer yer Roma ve Bizans dönemine ait mezar stelleri ve mimari parçaları, yer yer kesme taş , yer yer de düzensiz taşlardan oluşan moloz taş örgü sistemindedir. Kemer başlangıçlarından itibaren 13.-14. yy.da sıkça görülen ve Bizans dönemi mimarisinde de rastlanan 3 sıra tuğla, bir sıra kesme taştan oluşan sağlam bir örgü sistemi görülmektedir. Üç sıra tuğla, bir sıra taş örgü sistemi ana kemer gözlerinde de tuğlaların dikine yerleştirilmiş şekliyle tekrarlanmıştır. Küçük kemerde ise tamamen tuğla malzeme kullanılmıştır. Köprüdeki mimari tarz ve örgü sistemi incelendiğinde 13.-14. yy.da yapılmış olabileceği izlenimini vermektedir. Ancak aynı dönemde aynı yerde bir köprü olduğundan bahsedilmektedir. Köprüye 1 km. mesafede anik bir köprü kalıntısı daha mevcuttur. Antik köprünün tahrip olması sonucu ve 13. yy.da yapıldığı ve çeşitli onarımlarla bu güne kadar ulaştığı daha akla yakındır. Vezirköprü’nün Tekkekıran ve Havza’nın Kayabaşı (Tahna) köylerini birbirine bağlayan köprü küçük onarımlarla kullanılabilir hale gelebilecek niteliktedir.
BEDESTEN VE ARASTA: İlçe merkezindedir. Ayşe Hanımın babası Yusuf Ağanın H. 1160 yılında yaptırdığı bilinmektedir. İç ve dış bedesten olmak üzere iki bölümdür. Dört kapısı ve içinde 110 dükkan vardır. İç bedesten kervansaray olarak kullanılmıştır. Ayşe tarafından vakfedilmiştir. Arasta bölümü bedestenin çevresinde gelişmiştir. Dört yandan basık kemerli kapılarla girilen bedesten, kare planlı dört kubbeyle örtülü bir yapıdır. Kubbeler duvarlara bitişik tuğla kemerlere oturtulur. Kemer, pandantif ve kubbeler düzgün tuğla örgüsüyle güzel bir görünüm kazanmıştır. Ana kubbeyi taşıyan tuğla kemerin ortada dayandığı bölümde içeri girinti
yapan kare mekan küçük kubbeyle örtülüdür. Dışarıdan ana kubbeler arasında görülen bu bölüm dua kubbesidir. Yuvarlak kemerli kapılarla girilen arastanın kuzeyinde tonozlu dükkanlar yer alır. Bedestene bakan yüzdeki dükkanlar yer kazanmak amacıyla üçgen biçiminde yapılmıştır.
ÇİFTE HAMAM: Ganioğlu mahallesinde Hacıköy caddesi üzerindedir. 1660 yılında Ayşe Hanım tarafından vakfedilmiştir. Bedestenin (arastanın) güney duvarına bitişiktir. Giriş kapısı önüne içerisi görünmesin diye duvar örülmüştür. Kapıdan kubbeli soyunmalığa girilir. Ortasında sekizgen şadırvan bulunan soyunmalığın camekanlı bölümünde ayakkabı bulunan nişler vardır. Dikdörtgen planlı soğukluk, geniş bir kemerle kubbeli kare mekana ayrılmıştır. Sıcaklık
ortada kubbeyle örtülü kare mekan ile haç planlı eyvandan oluşmaktadır. Kare mekanın ortasında sekizgen göbek taşı eyvanların arasındaki halvet odacıklarda ikişer kurna vardır. Hamamların ikisi de birbirine benzemektedir. Bir tarafı kadın bir tarafı da erkek olarak halen kullanmaktadır
SAAT KULESİ : İlçe merkezindedir. 1906 yılında Abdülhamit devrinde Sivas valisi Reşat Akif Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1943 depreminde büyük hasar görmüş, 1959 yılında tamiratı tamamlanmıştır. Dört taraflı saatleri çalışır durumdadır. Ayrıca Vezirköprü Kentsel Sit Alanı içerisinde sivil mimarlığa teşkil edecek bir çok Türk evi bulunmaktadır.
NAMAZGAH ÇEŞMESİ: Taşkale mahallesi Havza caddesi üzerinde bulunmaktadır. Namazgah caminin bitişiğindedir. Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Halen kullanılır durumdadır.
KURŞUNLU - TACEDDİN PAŞA ÇEŞMESİ: Çanaklı mahallesi Taceddin sokağında bulunmaktadır. Kurşunlu caminin avlusundadır. Geç Osmanlı döneminde yapıldığı bilinmektedir.
TACEDDİN PAŞA HAMAMI: 1491-1495 de Taceddin Paşa tarafından yaptırılmıştır.
ŞİFA HAMAMI: Mehmet Paşa Mahallesindedir. Mehmet Paşa tarafından ailesi için özel olarak yaptırıldığı söylenmektedir. Ahşap dikdörtgen soyunmalık sonradan eklenmiştir. Şadırvanlı, kubbeli soğukluğun kuzeyinde tuvalet ve usturalık yan yanadır. İl halvet kare planlı sıcaklığın duvarlığı dikdörtgen nişlidir. Sıcaklığın doğusunda beşik tonozlu küçük bir mekan, batısında başka bir halvet odacığı vardır. Halen çalışır durumdadır.
GANİOĞLU ÇEŞMESİ: Mehmet Paşa mahallesi Hacıköy caddesi üzerindedir. Geç Osmanlı döneminde yapıldığı bilinmektedir. Şu anda kullanılmamaktadır.
KALE HAMAMI: Mehmet Paşa mahallesindedir. Kale Camine bitişiktir. Ayşe Hanım yaptırmıştır. Moloz taş malzeme ile yapılmıştır. Soyunmalık bölümündeki kubbesi dikkat çekicidir. Kesme taş ve tuğladan yapılmış kasnağın üstündeki kubbe ters dizilmiş kiremitlerle örtülüdür. Sivri kemerli kapıdan ortasında sekizgen şadırvanı olan soyunmalığa girilir. Soyunmalığı çeviren setlerin önünde ayakkabıların konulduğu nişler vardır. Soyunmalığın girişi beşik tonozlu, diğer bölüm kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık ortada kubbeli kare mekanı ile hac planlı eyvanlardan oluşur. Eyvanlar arasındaki halvet odacıkları kubbelidir. Halen kullanılmaktadır.
ESENKÖY KAYA MEZARI: İlçeye 12 km uzaklıktaki Esenköy Zindankaya arkeolojik alanındadır. Yapı tekniği açısından Paflagon tipi mezardır. Üç sütun ve iki odadan oluşmaktadır. Demir Çağı eseridir. İlçenin en dikkate değer eserlerindendir. (Aşağıda, en sağdaki fotoğrafta)
Ayrıca Vezirköprü Kentsel Sit Alanı içerisinde sivil mimarlığa örnek teşkil edecek bir çok Türk evi bulunmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder